Aylık Bültenler

Aylık Bülten Mayıs 2022- İklim Politikaları ve Finansmanından Öne Çıkan Haberler

Rüzgar ve Güneş 1 Yılda Türkiye’nin 7 Milyar Dolarlık Enerji İthalatını Engelledi

Enerji konusunda faaliyet gösteren düşünce kuruluşu Ember’in yeni analizi, Türkiye’de elektrik fiyatlarındaki artışın özellikle doğalgaz fiyatlarındaki artıştan ve liradaki değer kaybından kaynaklandığını gösterdi. Çalışmaya göre rüzgar ve güneş 1 yılda Türkiye’nin 7 milyar dolarlık enerji ithalatını engelledi. Önümüzdeki aylarda, gaz fiyatlarının aynı kalması durumunda her ay yaklaşık 700 milyon dolar tasarruf bekleniyor. Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi için kısıtlı kapasiteler ayrılırken, ihaleler ihale edilen kapasitelerden 10-15 kat daha fazla başvuru alıyor.

Türkiye 2021’de Rüzgar Enerjisine 1 Milyar Euro Yatırım Yaptı

WindEurope tarafından hazırlanan “Finansman ve Yatırım Trendleri 2021” raporuna göre, geçen yıl Avrupa’da 41 milyar euroluk rüzgar enerji yatırımı gerçekleştirildi. Söz konusu yatırımların tamamlanması durumunda Avrupa’da 24,6 GW kurulu rüzgar enerji gücünün sisteme dahil edilmesi bekleniyor. 2021’de Avrupa’da gerçekleştirilen yatırımların 12,5 milyar eurosu AB üyesi olmayan ülkelerde yapıldı. Bu dönemde 1,2 milyar euroluk yatırım yapan Birleşik Krallık’tan sonra en yüksek rüzgar enerjisi yatırımını gerçekleştiren Türkiye 1 milyar euro düzeyinde rüzgar enerjisi yatırımını hayata geçirdi.

Yenilenebilir Enerji Kapasitesi 2021’de Rekor Kırdı

Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Yenilenebilir Enerji Piyasası Güncelleme raporuna göre, dünyada geçen yıl devreye alınan yenilenebilir enerji kapasitesi bir önceki yıla göre %6 artışla 295 gigavat oldu. Bugüne kadar bir yılda devreye alınan en yüksek kapasite olan bu miktarın yaklaşık yarısını güneş enerjisi kurulumları oluşturdu. Söz konusu kapasitenin %46’sı Çin’de devreye girdi. AB ise 36 gigavatla en yüksek yenilenebilir enerji kapasitesinin devreye girdiği ikinci bölge oldu. Küresel yenilenebilir enerji kapasitesi kurulumlarının, tedarik zincirinde devam eden aksamalar ve yüksek ham madde maliyetlerine rağmen, bu yıl da 320 gigavata ulaşarak yeni bir rekora daha imza atması bekleniyor.

McKinsey Fosil Yakıtların 2030’a Kadar Zirve Yapmasını Bekliyor

McKinsey & Company, yenilenebilir kaynakların 2050’ye kadar üç kat büyüyeceğini ve 2030’a kadar küresel elektrik üretiminin %50’sini oluşturacağını tahmin ediyor. Danışmanlık şirketinin hazırladığı rapora göre, küresel petrol talebinin elektrikli araçların yükselişiyle önümüzdeki üç ila beş yıl içinde zirveye çıkması ve küresel enerji karışımının da düşük karbonlu çözümlere kayması öngörülüyor. Araştırma, hidrojen talebinin 2050 yılına kadar, esas olarak karayolu taşımacılığı, denizcilik ve havacılık tarafından yönlendirilerek dört ila altı kat artmasını bekliyor. Hidrojen ve hidrojenden türetilen sinyakıtların 2050 yılına kadar küresel enerji tüketiminin %10’unu oluşturacağı da tahmin ediliyor.

AB’nin 2025’e Kadar Rus Gazından Çıkması için Yeni Gaz Yatırımına İhtiyacı Yok

Bağımsız enerji danışmanlık firması Artelys’in yeni araştırmasına göre, Avrupa yeni gaz altyapısı projeleri için büyük yatırımlara ihtiyaç duymaksızın 2025 yılına kadar Rus gazından vazgeçebilir. Artelys’in modellemesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin başlamasından bu yana önerilen yeni LNG terminallerinin hiçbirinin veya İspanya ile Fransa arasındaki MIDCAT bağlantısı gibi büyük yeni boru hattı projelerinin 2025 yılına kadar Rus gazından kurtulma hedefi için gerekli olmadığını gösteriyor. Analize göre 2030 yılına kadar emisyonları %55 oranında azaltmak için AB Yeşil Mutabakatı’nın bir parçası olarak önerilen mevcut önlemler, büyük yeni altyapı yatırımları olmaksızın “AB’nin 2025 yılına kadar Rus gazından büyük ölçüde çıkmasını sağlamak” için halihazırda yeterli.

İklim Finansmanı Raporu: 

Dünya Bankası: Enerji Dönüşümü ile Metal Fiyatlarının Artması Muhtemel

Dünya Bankası, “Emtia Piyasaları: Gelişim, Zorluklar ve Politikalar” başlıklı yeni raporunda, yenilenebilir enerji altyapısını oluşturmak ve elektrikli araçlar üretmek için gerekli metallere olan talebin önümüzdeki yıllarda artmasının, metallerin fiyatlarını artırabileceği ve bunları ihraç eden ülkeler için beklenmedik kazançlar sağlayabileceği aktarıldı. Raporda bu metallerin fiyatlarının uzun süre yüksek kalabileceği; bunun enerji dönüşümünün hızına, madencilik sermaye yatırımının hacmine, bu endüstriler üzerindeki çevresel kısıtlamalara ve politika önlemleri ile teşviklere bağlı olacağı kaydedildi.

Benzer Yazılar