Blog

‘Greenflation’: Yeşil Enflasyon

sefia-blog-greenflation-web

‘Greenflation’ yeşil enerjiye geçiş maliyetlerinden kaynaklı fiyat artışını ifade ediyor. Oluşacak enflasyonist ön yargıyı da maliyetlerin enflasyon olarak hanehalkına geçişinin boyutunu da kontrol etmek politika yapıcıların elinde.

Merkez bankalarının iklim değişikliğine tam olarak nasıl tepki vermesi gerektiği konusundaki tartışma oldukça hararetli. Hâlihazırda merkez bankalarının ilgilenmesi gereken fiyat istikrarı, finansal istikrar, istihdam, kur oynaklığı, ekonomik büyüme gibi dertler varken bir de iklim değişikliğini problemler arasına eklemek bu kuruma haksızlık olur gibi geliyor. Buna rağmen ECB (Avrupa Merkez Bankası), FED (ABD Merkez Bankası), BOE (İngiltere Merkez Bankası) ve diğer birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankası iklim değişikliğini dikkate aldıklarını aktif bir şekilde belirttiler. TCMB’nin (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası) bu konuda söylemiş olduğu iki-üç cümle bile var.

Merkez bankalarının nasıl yeşil olabileceği konusunda iki farklı yaklaşım var. İlki, merkez bankalarının, politika yapıcıları iklim değişikliği sebebiyle ve/veya iklim değişikliğini önlemeye yönelik olarak alınan kararlar sonucunda ortaya çıkacak finansal riskleri dikkate almaya teşvik etmesi. İkincisi ise merkez bankalarının düşük karbonlu bir ekonomiye geçişi doğrudan finanse etmesi.

İklim değişikliğinin neden olduğu veya olacağı ekolojik zararı, onu önlemek amacıyla alınan kararların yaratacağı finansal maliyetlerle karşılaştırmak sayısal olarak çok mümkün değil. Bu problem iktisatçıların aşina olduğu bir ufuk trajedisi durumu. Gelecekte dünya üzerinde yıkıcı etkisi olması beklenen iklim değişikliğini bugünden önlemeliyiz. Mükâfatını muhtemelen görmeyeceğimiz bir durumun maliyetini bugünden ödemek zorundayız. Motivasyon eksikliği olan bu tercih problemi, hem teoride hem pratikte oldukça karmaşık bir durum. Kararlılık ve planlı olmak maliyetleri kontrol etmede en önemli araçlar.

Nedir bu maliyetler?

Uluslararası kamuoyu, iklim değişikliğinin neden olacağı tüm riskler göz önünde bulundurulduğunda, ekonomileri karbonsuzlaştırmanın iklim değişikliğini önleyebilmek için atılacak en önemli adım olduğu konusunda hemfikir. Emisyon azaltma sürecinde Paris Anlaşması’nın hedeflerini yakalayabilmek için enerji kaynaklarının yeşile dönüşümü ise ilk ve en önemli adım. Ancak bu dönüşümün -mükemmel olsa bile- ekonomik ve finansal faaliyetler, nispi fiyatlar ve enflasyon, çıktı büyümesi ve üretkenlik ve dolayısıyla para politikasının tepkisi üzerinde önemli etkilere sahip olması muhtemeldir.

Daha önce hazırladığımız “Beklenen Misafir: Yeşil Kuğu” blog yazısında, iklim değişikliğini önleme amacıyla tasarlanan emisyon azaltma politikalarının finansal istikrarı etkileyeceğini paylaşmıştık. Söz konusu yazı, hikâyenin finansal istikrar tarafını nasıl etkileyebileceğini etraflıca anlatıyor. Bankaların finanse ettiği yeşil olmayan varlıkların (brown assets) temiz enerjiye geçiş ile bilançolarını etkileyeceğini belirtmiştik. Plansız ve ani bir geçiş sonucunda bu varlıkların büyük ve beklenmedik bir şekilde değer kaybı, ekonomi genelinde varlıkların yangın satışını (fire sales) hızlandırabilir ve yatırımlar ile çıktının düşmesine yol açan döngüsel piyasa dinamiklerini ortaya çıkarabilir. Böylece düşük karbon ekonomisine geçişte olumsuz etkileri artırabilir.

Bir de bunun fiyat istikrarı tarafı var. Literatüre yeni giren ‘greenflation’ kavramı yeşil enerjiye geçişten kaynaklanan maliyetlerin neden olduğu fiyat artışını simgeliyor. Örnek vermek gerekirse kömür kullanan üreticilerin güneş enerjisine dönüşüm kararı sebebiyle güneş panellerinin hammaddesi olan alüminyum, çelik, vb. emtiaların fiyatlarının artması veya fosil yakıtların hem arz kısıntısı hem de uygulanan karbon vergisi politikalarıyla fiyatının yükselmesi yeşil enflasyonun potansiyel sebepleri arasında sayılabilir.

Elbette iklim değişikliğinin sebep olduğu veya olacağı bir sürü felaketten en az tehlikelisi enflasyon. İklim felaketlerinin neden olduğu fiziksel zararların etkisi ve gıda fiyatlarının önlenemeyen yükselişi fiyatlar üzerinde şimdiden baskı yaratıyor. Özellikle, enerji dönüşümü sırasında doğru yönetilemezse enflasyonda kalıcı bir pozitif yanlılık (inflation bias) olabilir.

Hem oluşacak enflasyonist önyargıyı kontrol etmek hem de maliyetlerin enflasyon olarak hanehalkına geçişinin boyutunu belirlemek politika yapıcıların elinde. “Greenflation” yakın zamanda özellikle enflasyon hedeflemesi yapan merkez bankalarının göz ardı etmemesi gereken risklerin başında gelecektir. Oluşacak enflasyonist etkinin beklentileri bozmadan kalıcı hale gelmesini engellemek yine merkez bankalarının önleyebileceği bir durum.

Peki, söz konusu enflasyonist baskı hanehalkı üzerine yük olmadan nasıl kontrol edilebilir ve bunun için neler gereklidir?

Öncelikle mali ve para politikası yapıcılarının tam bir koordinasyon içinde çalışması gerekiyor. Hedefinden sapmadan uyulması gereken bir enerji dönüşüm planı yapılmalı. Hangi sektörlerin enerji dönüşüm riskinden daha fazla etkilendiği belirlenerek dönüşüm kademeli bir şekilde hükümet tarafından teşvik edilmeli. SEFiA’nın bu konuyla ilgili Türkiye üzerine kapsamlı bir etki analizi var. Bu sayede oluşacak maliyetler etkili bir şekilde zamana yayılarak en aza indirilebilir.

Karbonsuzlaşma ve enerji dönüşüm süreci aynı zamanda fosil yakıt fiyatlarının yüksek kalmasını da gerektiriyor. Bu konuda da kararlı olmak oldukça önemli. Ancak vergi indirimleri, yükselen enerji fiyatlarının oluşturacağı yükü enerji dönüşümü sürecinde hanehalkına yüklemeden, hükümet tarafından yapılmalı ki; oluşacak enflasyon, yanlılık oluşturmadan beklentileri bozmasın ve kronikleşmesin.

Buna ek olarak Merkez Bankası’nın iletişim kanalını etkin şekilde kullanarak iklim değişikliğinin önlenmesinde atılan adımları umursadığını belirtmesi ve enflasyonist yanlılığı en aza indirmesi şart. Aynı zamanda enerji fiyat artışlarına geleneksel bakışını da değiştirmesi büyük önem taşıyor. Özellikle enflasyon hedefleyen merkez bankalarının enerji hariç çekirdek enflasyonu değil manşet enflasyonu izlemesi, yeşil enflasyonun kontrol edilmesinde önem taşıyacak.

Benzer Yazılar