İklim Gündemi

SEFiA İklim Gündemi #29: COP28 gündeminde öne çıkan başlıklar neler?

Bu sayıda odağımızda 30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP 28) var. COP 28 öncesinde, müzakere gündemini değerlendiriyor ve tartışmaları bir araya getiriyoruz.

Birleşmiş Milletler’in sentez raporu, emisyonların 2030’dan sonra 2019 seviyelerine kıyasla artmamasına rağmen, bilimin bu 10 yılda gerekli olduğunu söylediği hızlı düşüş eğilimini hâlâ göstermediğini ortaya koyuyor.

  • Sentez raporu: Rapor, 25 Eylül 2023’e kadar sunulan 20 yeni veya güncellenmiş ulusal katkı beyanı (Nationally Determined Contributions-NDCs) da dâhil olmak üzere Paris Anlaşması’nın 195 Tarafının NDC’sini analiz ediyor.
  • Durum analizi: En yeni NDC’lerin uygulanması hâlinde, taahhütler emisyonları 2010 seviyelerine kıyasla yaklaşık %8,8 oranında artıracak. Bu, ülkelerin 2010 seviyelerine kıyasla 2030 yılına kadar emisyonları %10,6 artırma yolunda ilerlediğini ortaya koyan geçen yılki değerlendirmeye göre olumlu bir gelişme ancak yetersiz.

Küçük modüler reaktör (Small Modular Reactors – SMRs) tasarımı için ABD’den onay alan ilk şirket olan NuScale Power Corp. maliyetlerin artması nedeniyle santral kurma planlarını iptal ettiğini duyurdu. NuScale, elektrik tedariki için önceden anlaştığı şirketlere yaklaşık 50 milyon dolar fesih bedeli ödemeyi kabul etti.

  • Neden önemli? Bu son gelişme, iklim kriziyle mücadelede ekonomik ve güvenli bir araç olarak tanıtılan SMR’lerin geleceği için büyük bir gerilemeyi işaret ediyor.
  • Birim maliyet analizi: SEFiA’nın geçtiğimiz günlerde yayınlanan analiz, SMR’lerin ekonomik olarak rüzgâr ve güneş enerjisi ile rekabet edecek güce erişemeyeceğini gösteriyor.

Dünya Bankası, sermaye finansmanı sağlanması ve özel sektör sermayesinin harekete geçirilmesi yoluyla Türkiye’deki şirketlerin yeşil dönüşümünü desteklemek ve ülkenin sermaye piyasalarındaki iklim finansmanını artırmak için 155 milyon dolarlık krediyi onayladı.

  • Ayrıntılar: Kredi tutarı Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) aracılığıyla kullandırılacak. TSKB, yeşil şirketler ile yeşil dönüşüm sürecindeki şirketlere sermaye finansmanı sağlayacak bu fonu Türkiye Yeşil Fonu’nun kısmi sermayelendirmesi için değerlendirecek.
  • KOBİ’ler: Türkiye Yeşil Fonu kapsamında özellikle KOBİ’ler başta olmak üzere yeşil veya yeşil dönüşüm sürecindeki yenilikçi şirketlere yapılan yatırımlara öncelik verileceği belirtiliyor.

Lancet Sağlık ve İklim Değişikliği Geri Sayımı’nın 8. yıllık raporunda yer alan yeni küresel projeksiyonlar, yüzyılın ortasına kadar sıcaklığa bağlı ölümlerde 4,7 kat artış yaşanabileceğini ortaya koyuyor. Rapor, derin ve hızlı bir azaltım yapılmamasının sağlık ve geçim kaynakları üzerindeki etkilerine yer veriyor.

  • Fosil yakıt yatırımları: Uyum sağlamanın zorlukları ve maliyetleri artarken petrol ve gaza yatırım yapmaya devam eden hükümetler, şirketler ve bankalar ihmalkârlık yapmakla suçlanıyor.

Bilim dergisi Nature’ın araştırma sonuçlarına göre, küresel ısınmayı 1.5 derece ile sınırlandırmak için yarı yarıya bir olasılığın olması, Ocak 2023 tarihinden itibaren gerçekleşecek karbon salımlarının, 250 milyar metrik tonu aşmamasını gerektiriyor.

  • Neden önemli? Çalışma, karbon bütçesinin, daha önce hesaplanandan çok daha kısıtlı olduğunu ortaya koyuyor. IPCC 6. Değerlendirme Raporu, küresel ısınmanın 1,5 derece ile sınırlandırılmasının %50 ihtimalle gerçekleştiği senaryo için 2020 yılından itibaren karbon bütçesini 460 milyar metrik ton olarak veriyordu.

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yapılan açıklamada, 2022’de salınan karbondioksitin küresel ortalamasının ilk kez Sanayi Devrimi öncesi seviyelerin %50 üzerine çıktığı ifade ediliyor. Sera gazı salımlarının artması durumunda, sıcaklık rekorlarının emisyonlar sıfıra düşürülse bile yüzyıl sonuna kadar devam edebileceği belirtiliyor.

  • 2023: 2023 yılında da sera gazı artışlarının devam ettiği kaydedilen açıklamada, karbondioksit konsantrasyonlarındaki artış oranının geçen yıla ve 10 yılın ortalamasına göre biraz daha düşük olduğu söyleniyor.
  • Metan emisyonları: Atmosferdeki metan konsantrasyonlarının da artışta olduğu vurgulanan açıklamada, 2022 yılında nitröz oksit seviyesinde bir önceki seneye kıyasla kayıtlara geçen en büyük yıllık artışın gördüğü bilgisi paylaşılıyor.
  • Öte yandan: Küresel sıcaklıklar Kasım 2022’den Ekim 2023’e kadar sanayi öncesi seviyelerin 1,3 derece üzerine çıkarak yeni bir 12 aylık rekor kırdı. Bu, kayıtlı tarihteki en sıcak yıl dönemine işaret ediyor.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı (COP 28), 30 Kasım-12 Aralık tarihleri arasında Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai kentinde düzenlenecek. Bu yazıda COP 28 öncesindeki son gelişme ve tartışmalar, 5 başlıkta bir araya getiriliyor.

Küresel Stok Değerlendirmesi
Küresel Durum Değerlendirmesi (GST) –ana hatları Paris Anlaşması’nın 14. maddesinde belirtildiği üzere– iklim hedeflerine ulaşmada tarafların nerede ilerlediklerini/ilerleyemediklerini görmeleri için tasarlanmış sistematik bir süreç. Bu süreç ile iklim kriziyle mücadelede tüm yönlerin kapsamlı bir incelemesi ve eksikliklerin tespit edilmesi hedefleniyor. COP28, Paris Anlaşması’ndan bu yana ilk GST’nin sonuçlanmasını işaret ettiği için önem arz ediyor. Taraflar, COP28’de GST hakkında bir karar alacak ve bu karar, 2025’te yapılması planlanan bir sonraki iklim eylemi planlarındaki kararlılığı hızlandırmak için kullanılabilecek.

Kayıp ve zarar fonu tartışmalı yine gündemde
COP28’de dünyanın ilk iklim “kayıp ve zarar fonu” başlatılacak. Avrupa Komisyonu ve BAE’nin COP28 Başkanlığı’nın yaptığı ortak açıklamada “COP28’deki iddialı bir sonuç bağlamında AB ve üye devletleri kayıp ve zarar fonuna önemli mali katkı duyurmaya hazır.” ifadelerine yer verildi.

  • Ayrıntılar: AB’nin planlanan katkısının ne kadar olacağı açıklanmadı. Fakat açıklamada, 27 ülkeden oluşan bloğun ve diğer ülkelerin 2030’a kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma taahhüdünü yerine getirmelerine yardımcı olmak için COP28’de fon sağlamayı planladığı belirtildi.
  • Kayıp ve zarar fonu tartışmaları: Gelişmiş ülkelerin endüstriyel faaliyetleri sonucu sıcaklık artışlarına neden olması ve buna dair mali sorumluklarını kabul etmemeleri ya da bu değişimden etkilenmeye açık savunmasız ülkelere tazminat teklif etmeye isteksiz olmalarına dayanan “kayıp-hasar finansmanı”, iklim adaletiyle birlikte öne çıkan, önemli bir tartışma olarak hâlâ masada.
Öte yandan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) yaptığı açıklamaya göre gelişmiş ülkeler, iklim değişikliği ile başa çıkmak için daha yoksul ülkelere yardım etme sözlerini yerine getirerek 2022’de 100 milyar dolarlık hedefe ulaşmış olabilir. Bu tahminin, COP28 iklim zirvesi öncesinde kimi siyasi anlaşmazlıkları hafifletebileceği belirtiliyor.
  • Bir adım geriden: 2009’da gelişmiş ülkeler, 2020’den itibaren iklim değişikliğinden kaynaklanan felaketlere maruz kalan daha yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar aktaracaklarına dair bir söz vermişlerdi ancak sonrasında bu hedefin 2023’e kadar karşılanmayacağını belirtmişlerdi.
  • 2021: OECD, hedefin 2021’de karşılanmadığını doğruladı. 2021’de zengin ülkeler 2020’ye göre %8 artışla 89,6 milyar dolarlık yardımda bulundu. Bütçenin büyük kısmı (73 milyar dolar) kamu finansmanıydı ve bunun üçte ikisinden fazlası kredilerdi.
  • 1 trilyon dolar hedefi: Söz konusu 100 milyar dolarlık hedefin yoksul ülkelerin gerçek iklim yatırımı ihtiyaçlarının çok altında olduğu ve gerekli rakamın 2025 yılına kadar yılda 1 trilyon dolara ulaşabileceğini belirtiliyor.
Kömürden çıkışta uzlaşı mümkün mü?
60’tan fazla ülkenin AB, ABD ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) öncülük ettiği yenilenebilir enerjiyi bu on yılda üç katına çıkaracak ve kömürden uzaklaşmayı sağlayacak bir anlaşmayı desteklediği ve bu taahhüdün zirvenin nihai sonucuna dâhil edilmesi çağrısında bulunulacağı bildiriliyor.
  • Hangi ülkeler? Anlaşmayı destekleyenler arasında Nijerya, Güney Afrika ve Vietnam gibi bazı önemli gelişmekte olan ekonomiler, Avustralya, Japonya ve Kanada gibi gelişmiş ülkeler ve Peru, Şili, Zambiya ve Barbados var.
ABD’nin İklim Elçisi John Kerry de yaptığı açıklamada, ABD ve Çin’in, COP28 müzakerelerinde ilerleme kaydedilmesine yardımcı olacak bir “anlaşmaya” vardığını açıklıyor. Bu açıklama, söz konusu anlaşmaya katılımın genişlemesi ve COP 28’deki uzlaşının kritik bir parçası olarak değerlendiriliyor. Fakat, bir diğer taraftan, Çin’in daha fazla sayıda kömürle çalışan enerji santrali inşa etme programı ve fosil yakıt kullanımını azaltmak için somut bir hedef taahhüt etmekte isteksiz olması, kendisine yöneltilen en büyük eleştirilerin başında geliyor.

Taslak taahhüd metninde 2030’a kadar dünyanın yıllık enerji verimliliğini iyileştirme oranının ikiye katlanarak %4’e çıkarılması da yer alıyor. Bu noktada temel teknolojilerin rolüne ilişkin tartışmalar devreye giriyor. Karbon yakalama teknolojisine sahip olmayan kömürlü termik santrallerin kademeli olarak azaltılması fikrine yer veriliyor. Karbon yakalama teknolojilerinin geleceğine dair yapılacak tartışmaların özellikle gündemde yer alacağı tahmin ediliyor (Bu noktada, karbon yakalama teknolojilerinin iklim hedeflerini geciktirdiğine dair analizimizi inceleyebilirsiniz).

Müzakereler için planlanan tematik program
Müzakereler için planlanan tematik programın ilk etkinlik seti hakkında ön bilgiler paylaşıldı. COP28 tematik programı, 2030 yılına kadar küresel sıcaklık artışını 1.5 derece ile sınırlamak, iklim direncini artırmak ve finansmanını ölçeklendirmek adına spesifik çözümler etrafında çeşitli paydaşları bir araya getirmeyi hedefliyorKüresel Stok Değerlendirmesi’ne yanıt olarak tasarlanmış çözüm seti ile de dünya çapında gerçekleştirilen iklim eylemlerinin değerlendirilmesi ve eksikliklerin belirlenmesi öngörülüyor.

  • Dört alanda eylem: COP28 Başkanlığı ülkeleri ve önemli iklim paydaşlarını dört alanda eylem almaya çağırıyor: (i) Enerjiyi alanındaki gelişmeleri hızlandırmak(ii) İklim finansmanını düzeltmek(iii) Doğaya, insanlara, yaşamlara ve geçim kaynaklarına odaklanmak(iv) Tam katılımcılık göstermek.

Diğer önemli başlıklar
COP27’de hidrokarbonların geleceği ve petrol üreticisi ülkelerin rolü, önceki COP’lara kıyasla çok daha fazla dile getirilmiş, petrol endüstrisi lobi grupları ile şirketlerinin etkisine yönelik önemli eleştiriler yapılmıştı. COP 28’in önemli bir petrol ve gaz üreticisi ülkede gerçekleştirilmesi ve BAE’nin petrol devi ADNOC’un patronu Sultan Al-Jaber’in COP 28 görüşmelerine rehberlik etmesi nedeniyle benzer eleştirilerin COP28’de gündeme yüksek sesle dile getirilmesi bekleniyor.COP 28’de tekrar gündeme getirilecek en kalıcı temalardan ikisinin Küresel Metan Taahhüdü (Global Methane Pledge) ve Adil Enerji Geçiş Ortaklığı (Just Energy Transition Partnership -JETP) olması bekleniyor. Küresel metan emisyonlarını 2030 yılına kadar %30 oranında azaltmayı hedefleyen Taahhüd’e şu anda 150’den fazla ülke imza atmış durumda ve COP28’de etkili azaltım stratejilerinin uygulanmasına ilişkin daha fazla tartışma yapılması bekleniyor. Mevcut başarılarına rağmen JEPT’te ilerlemelerin yavaş olduğu, finansmanın nasıl sağlandığı ve gerçekten ne kadar erişilebilir olduğu konularının tartışmaya açılacağı belirtiliyor.Ayrıca, karbon piyasaları kapsamındaki ticaret faaliyetinin pratikte nasıl işleyeceğinin daha fazla resmileştirilmesi ile emisyon azaltımlarının ve uzaklaştırmalarının kalitesine ilişkin tanımların belirlenmesi konularının –COP27’de gündeme getirilse de konuya dair birçok cevapsız sorunun olması nedeniyle– COP 28’de tekrar gündeme getirilmesinin beklendiği ifade ediliyor.

SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz:

Benzer Yazılar