İçindekiler
Dünya’da ve Türkiye’de Çelik Üretimi
Küresel ham çelik üretimi, Aralık 2024’te geçtiğimiz yılın aynı dönemine kıyasla %5,6 artışla 144,5 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
- İlk üç ülke: Aralık 2024’te Çin 76 milyon ton (yıllık %11,8 artış), Hindistan ise 13,6 milyon ton (yıllık %9,5 artış) üretimle küresel ham çelik üretiminde ilk iki sırayı aldı. Üçüncü sıradaki Japonya’nın üretimi ise yıllık %1,1 azalışla 6,9 milyon ton oldu.
Türkiye’de ham çelik üretimi, Kasım 2024’te bir önceki yılın aynı dönemine göre %0,7 artışla 3 milyon ton oldu. Türkiye, böylece, küresel ham çelik üretiminde sekizinci sıradaki konumunu korudu.
- Dış ticaret: Kasım 2024’te çelik ürünleri ihracatı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %15,4 artışla 709 milyon dolar; ithalat ise %19,9 artışla, 1,2 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023 yılının Ocak-Kasım döneminde %54,5 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, 2024 yılının Ocak-Kasım döneminde %74,2 seviyesine yükseldi.
Değerlendirme: Orta-Doğuda yaşanan jeopolitik gelişmelerin ve Çin’de açıklanan teşvik politikalarının ülkenin iç talebine ve dolayısıyla küresel kapasite fazlalığına hangi yönde etki edeceğine yönelik belirsizlik ortamı, aşağı yönlü riskleri beraberinde getiriyor. 2024 yılında alınan tedbirlerin genişletilmesi ve başta ABD ve AB olmak üzere, pek çok ülkenin uyguladığı tedbirlerin yumuşatılması için girişimlerin sürdürülmesiyle DİR uygulamasında yerli tedarik oranının artırılması ve ekonomik istikrar tedbirlerinin kademeli olarak gevşetilmesinin; 2025 yılında, 2022 ve 2023 yıllarındaki kayıpların telafisine, yurt içi tüketim içerisindeki ithalat payının keskin bir şekilde düşürülmesine ve ihracatta yeni fırsatların değerlendirilmesine katkı sağlayacağı değerlendiriliyor. Böylece çelik sektörünün Türkiye’nin cari açığının kapatılmasında etkili olması bekleniyor.
Çelik Gündeminde Öne Çıkan Gelişmeler
Avrupa Çelik Derneği (EUROFER) yayınladığı bildiriyle Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın (CBAM) getireceği önlemlerin, çelik üreticilerini koruyacak nitelikte gözden geçirilmesi ve düzenlenmesi için öneriler sunuyor.
- Öneriler: CBAM kapsamının çelik yoğun alt sektörleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi, sıkı varsayılan değerler ve serbest tahsis ayarlaması gibi diğer unsurların da mekanizmanın çevresel bütünlüğünü sağlaması gerektiği, Avrupa’nın ihracatını korumak için yapısal bir çözüm getirilmesi ve böylece küresel düzeyde rekabetçi kalmalarının sağlanması ihtiyacı vurgulanıyor. Mekanizmanın etkinliği ve çevresel bütünlüğü gözetilirken, operatörler üzerindeki idari yükün daha basit ve kolaylaştırılmış prosedürler yoluyla en aza indirilmesi gerektiği belirtiliyor.
- Tarife kotalarının azaltılması: EUROFER bloktaki çelik talebindeki düşüşü yansıtacak şekilde tarife kotalarının azaltılmasını, kotayı aşan ithalata uygulanan vergilerin mevcut %25 oranından olası %32-41 oranına yükseltilmesini öneriyor.
- Hurda çıkışına karşı önlem: EUROFER ve European Aluminium, bölgeden hurda çıkışıyla mücadele etmek üzere Avrupa Komisyonu’nun acil ve etkili önlemler almasını talep ettiği bir bildiri yayımladı. Bildiride hurda çıkışının, Avrupa’nın karbondan arınma, stratejik özerklik ve rekabet gücü hedefleri açısından fırsatların kaçmasına neden olduğu belirtiliyor.
Çelik üretim endüstrisi için karbonsuzlaştırma teknolojileri oluşturmaya yönelik bir araştırma projesi, Kömür ve Çelik Araştırma Fonu (RFCS) aracılığıyla Avrupa Birliği’nden (AB) 1,8 milyon Avro araştırma hibesi almaya hak kazandı. Program, Sequence Impulse Process (SIP) teknolojisini kullanarak hidrojeni şaft aracılığıyla doğrudan yüksek fırına enjekte etmek için bir süreç oluşturmayı amaçlıyor. Hibeye ek olarak, araştırma ortaklarının her biri tarafından yapılacak katkılarla projenin toplam değerinin 3,5 milyon avroya ulaşacağı belirtiliyor.
Birleşik Krallık merkezli ticaret birliği UK Steel, ülkede çelik sektörünün yüksek elektrik fiyatları nedeniyle rekabet konusunda zorlu bir dönemden geçtiğini, ülkedeki çelik üreticilerinin elektrik maliyetlerinin Almanya ve Fransa’daki rakiplerine kıyasla %50’den fazla olduğunu belirtiyor. Hükümet müdahalesi olmadan çelik sektörünün küresel rekabete dâhil olamayacağını vurguluyor.
Amerikan Demir ve Çelik Enstitüsü (AISI) Trump yönetimindeki üst düzey politika yapıcılara ve Kongre üyelerine Amerika’nın ulusal güvenliğini sağlamak ve ekonomiyi güçlendirmek üzere üç önemli politika önceliğinin dikkate alınmasını önerdi.
- Önlemler: Politika önerileri haksız ticaret uygulamalarını ele almak için mevcut ticaret önlemlerini geliştiren, yeniliği teşvik eden sağduyulu düzenlemeleri sağlayan ve sürekli yatırımı teşvik etmek için vergi politikaları uygulayan önlemleri içeriyor.
Hindistan merkezli demir-çelik üreticisi Tata Steel, hidrojen taşımacılığı için çelik borular geliştirmeye başladığını duyurdu. Üretilen API X65 borular, yüksek basınçta (100 bar) %100 saf hidrojen gazı taşımak için kullanılabiliyor. Yeni boruların tasarımından üretimine kadar tüm teknoloji geliştirme adımları kurum içinde gerçekleştiriliyor.
- Neden önemli? Hindistan’ın Ulusal Hidrojen Misyonu, ülkenin 2030 yılına kadar yılda en az 5 milyon ton yeşil hidrojen üretimi için fırsatlar yaratmasına olanak tanıyacak ve ek ihracat talebiyle yılda 10 milyon tona ulaşma potansiyeline sahip olacak. Bunun için üretim ve nakliye alanında önemli yatırımlar yapılması gerekecek.
- Ayrıca: Tata Steel, hidrojen gazının taşınması için sıcak haddelenmiş çelik üreten ilk Hintli çelik şirketi oldu.
- Beklentiler: Tata Steel, hidrojen uyumlu çeliğe yönelik talebin 2026-2027 yıllarında artmaya başlamasını ve önümüzdeki yıllarda toplam talebin 350 kt’a ulaşmasını bekliyor.
Hindistan Çelik Bakanlığı, üreticilerin emisyonları azaltmasına yardımcı olmak için bütçeden 1,7 milyar dolar talep ettiği aktarılıyor. Çelik Bakanlığı’nın emisyonları azaltmak, araştırma ve geliştirmeyi artırmak ve hammadde verimliliğini artırmak için teşvikler sunmayı ve bankaları yenilenebilir enerji kredilerinde daha düşük faiz oranları sunmaya teşvik etmeyi planladığı belirtiliyor.
- Bir adım geriden: Hükümet, geçtiğimiz ay ton nihai çelik başına 2.2 metrik tondan daha az karbondioksit emisyonu ile üretilen çeliği ‘yeşil’ olarak tanımlamıştı.
Japonya merkezli çelik üreticisi Nippon Steel, karbon emisyonunu dünyada ilk defa %40’ın üstünde azaltmayı başaran şirket olduğunu açıkladı. Şirket, Kasım-Aralık 2024 döneminde gerçekleştirdiği üretimde karbon emisyonunda %43 oranında düşüş kaydetti.
- Bir adım geriden: Şirket, 2022 yılında yüksek fırında karbon emisyonunu %22, 2023 yılında ise %33 oranında azaltmayı başarmıştı.
Raporlar ve değerlendirmeler
Germanwatch tarafından hazırlanan “Lead markets for a resilient and climate-neutral steel industry” başlıklı rapor, çelik endüstrisindeki yatırım kararlarını dönüşüm lehine yönlendirmek için temiz, ancak daha pahalı çeliğe olan talebi canlandırmanın önemini vurguluyor. Bunun için de (yeşil) öncü piyasaların gerekliliğinden bahsediyor. Düşük emisyonlu çelik standartlarını tartışıyor: Alman çelik üreticileri orta vadede çelik üretiminde kömür kullanımının yerini alması amaçlanan daha iklim dostu doğrudan indirgeme tesisleri inşa ediyor. Mevcut strateji, üretim kapasitesinin yaklaşık %60’ının karbonsuzlaştırılması için yatırım yapılmasını öngörüyor ve bu strateji Federal Hükümet, önde gelen Alman çelik üreticileri ve sendikalar arasında geniş bir kabul görüyor. Şu anda Avrupa devlet yardımı muafiyetleri sayesinde, devam eden operasyonlar sırasında çelik üretimini kademeli olarak kömürden hidrojene dönüştürmek için federal, eyalet ve AB fonlarından yedi milyar avro harekete geçiriliyor. Aynı zamanda, altyapı ve üretim kapasiteleri de dâhil olmak üzere hidrojen ekonomisinin hızlandırılması gerekiyor. Çelik endüstrisi önemli bir ilk müşteri ve dolayısıyla aşamalı girişin itici gücü olabilir. Ancak kömürün yerini alacak iklim dostu enerji kaynaklarının tedarikini güvence altına almak için planlanan genişlemeye de güvenmek gerekiyor.
Global Efficiency Intelligence tarafından hazırlanan “Steel and Coal Global, country-, and company-level analysis of coal consumption in the steel industry” başlıklı rapor, ana çelik üretim rotaları, başlıca çelik üreticisi ülkeler ve önde gelen çelik imalat şirketleri genelinde koklaşabilir kömür ve termal kömür kullanımına odaklanarak küresel çelik endüstrisindeki kömür tüketiminin bir analizini sunuyor: Rapor bulguları, çelik endüstrisinin özellikle Yüksek Fırın-Temel Oksijen Fırını (BF-BOF) çelik üretiminde kömüre olan yoğun bağımlılığının büyüklüğünü gösteriyor ve iklim sorunlarını ele almak için düşük karbonlu çelik üretim teknolojilerine geçiş ihtiyacını vurguluyor. Kömür bazlı BF-BOF çelik üretiminden yeşil hidrojen bazlı Doğrudan İndirgenmiş Demir (H₂-DRI) gibi düşük karbonlu teknolojilere geçişin gerekliliğinin altını çiziyor. Ancak, bu teknolojinin başarılı bir şekilde benimsenmesi, hidrojen üretimi için yenilenebilir enerjinin ekonomik fiyatta olmasıyla yenilenebilir enerji ve hidrojen altyapısına önemli yatırımlar yapılmasına bağlı. Raporda çelik endüstrisinin karbonsuzlaştırılmasını hızlandırmak için, hükümetler ve endüstri paydaşları arasında düşük karbonlu çelik üretim teknolojilerini teşvik etmek için işbirliği yapılması gerektiği vurgulanıyor.
Fitch Ratings’in “Küresel Çelik Görünümü 2025” başlıklı raporu, 2025 yılında küresel çelik sektörüne ilişkin görünümü değerlendiriyor: Cansız geçen 2024 yılının ardından, daha dengeli bir Çin çelik piyasası, düşen maliyetler, fiyatlarda ve üretici marjlarında hafif bir artışa bağlı olarak çelik sektöründe hafif bir toparlanma beklentisi ortaya çıkarıyor.. Hindistan ve Çin’den gelen istikrarlı taleple ABD ile AB’deki toparlanmanın desteğiyle, 2025 yılında çelik tüketiminin düşük tek haneli rakamlarda artması bekleniyor. Brezilya, Türkiye, Avrupa ve Hindistan’daki marjların, daha az Çin ihracatından faydalanacağı için iyileşeceği; Avrupa pazarının birkaç yıllık daralmanın ardından ılımlı bir şekilde toparlanacağı öngörülüyor.
IEEFA tarafından yayınlanan “Blue hydrogen: A false hope for green steel” başlıklı bilgi notu, mavi hidrojenin oynayabileceği rolü eleştirel bir şekilde değerlendiriyor ve çelik üretimini karbondan arındırma potansiyelini ciddi şekilde engelleyen bir dizi sorunu tanımlıyor: Bilgi notunda fosil yakıtlardan üretilen mavi hidrojenin kullanılmasının, iklim açısından hiçbir fayda sağlamayacağı belirtiliyor. Rapora göre mavi hidrojenin kullanılması çelik üreticileri için stratejik bir risk oluşturuyor ve potansiyel olarak gerçek anlamda yeşil çeliğe geçişi ve büyüyen düşük emisyonlu malzeme pazarını kaçırıyor.
Etkinlikler
Steel Scrap 2025
| 13 Şubat 2025 (İstanbul, Türkiye)
4th Gulf Steel Show Exhibition & Conference 2025
| 19-21 Şubat 2025 (Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri)
2nd Global Steel Sustainability Europe 2025
| 26-27 Şubat 2025 (Frankfurt, Almanya)
3rd European Green Steel Summit 2025
| 25-26 Mart 2025 (Almanya)
The Australian Green Iron & Steel Forum
| 26-27 Mart 2025 (Perth, Avustralya)
Green Steel World Expo & Conference 2025
| 13-14 Mayıs 2025 (Düseldorf, Almanya)
Future Steel Forum
| 25-27 Haziran 2025 (Barselona, İspanya)
Metal Expo Istanbul 2025
| 24-27 Eylül 2025 (İstanbul, Türkiye)
Stainless Steel World Conference & Expo 2025
| 18-20 Kasım 2025 (Maastricht, Hollanda)
Middle East Iron & Steel 2025
| 7-10 Aralık 2025 (Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri)