Search
Close this search box.
İklim Gündemi

SEFiA İklim Gündemi #39: Çelik üretiminin finansmanında bankaların rolü

2024-bulten-web-39

Bu sayıda Reclaim Finance tarafından hazırlanan Geleceğimizi Çelikleştiriyoruz: Kömüre dayalı çeliği destekleyen bankalar başlıklı raporun çıktılarını paylaşıyoruz.

LÜTFEN TARİHİ NOT EDİNİZ!

Rapor tanıtımı ve panel: SEFiA ve E3G tarafından hazırlanan Kömürden Çıkışın Finansmanı: Türkiye Örneği başlıklı rapor, Türkiye’nin kömürden çıkışının önündeki en büyük engellerden biri olarak görülen finansman konusunu inceliyor.  25 Nisan Perşembe günü düzenlenecek rapor tanıtımında raporun temel bulguların paylaşıldığı oturumun ardından Türkiye’de kömürden çıkış konusunda alternatif yaklaşımların tartışıldığı bir panel düzenlenecek.

Ayrıntılar ve kayıt formu bültende…

Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!

Keyifli okumalar,

Düşünce kuruluşu InfluenceMap tarafından hazırlanan yeni bir rapor 57 şirket ve devlet kuruluşunun, Paris Anlaşması’nın kabul edildiği 2016 yılından 2022 yılına kadar fosil yakıt ve çimento kaynaklı karbon emisyonlarının %80’inden sorumlu olduğunu ortaya koyuyor.
  • Perspektif: 1854 – 2022 yılları arasında küresel fosil yakıt ve çimento kaynaklı karbon emisyonlarının %70’inden fazlasını 78 şirket ve devlet kuruluşu oluşturuyor.
  • Paris Anlaşması öncesi ve sonrası: Devlete ait şirketlerin %65’i ve yatırımcılara ait şirketlerin %55’i, Paris Anlaşması’ndan sonraki yedi yılda, önceki yedi yıllık döneme kıyasla daha yüksek üretim gerçekleştiriyor.

 

Global Energy Monitor’ün (GEM) yeni raporu 2021’den bu yana gelecek dönemde çıkarılması amacıyla, en az 20 milyon varile eşdeğer yeni petrol ve gaz kaynağı keşfedildiğini ortaya koyuyor.
  • Fosil yakıt endüstrisi: Fosil yakıt endüstrisi, 2020’lerin sonu itibarıyla, 64 yeni petrol ve gaz sahasıyla mevcut miktarın yaklaşık dört katına tekabül eden 31milyon varil petrol seviyelerine çıkmayı amaçlıyor.
  • Bir adım geriden: Üç yıl önce Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) gezegenin sanayi devrimi sonrasında küresel ısınmada 1.5 derece artış sınırını geçmeme hedefine ulaşmak için yeni petrol ve gaz altyapısı kurulmamasının önemini işaret etmişti.

 

Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı (IRENA) tarafından yapılan açıklamaya göre, küresel yenilenebilir enerji kapasitesi 2023’te rekor düzeyde (473 gigavat) arttı ve 3 bin 870 gigavata yükseldi. Çin, 297,6 gigavat artışla ilk sırada yer aldı.
  • Güneş ve rüzgâr: Yenilenebilir kapasite artışında güneşin payı %73, rüzgâr enerjisinin payı ise %24 oldu.
  • G7 ve G20: Yenilenebilir enerji kurulu gücü, 2023 yılında yıllık bazda,  G7 ülkelerinde %7,6 artışla 69,4 gigavata; Türkiye’nin de dâhil olduğu G20 ülkelerinde ise %15’lik artışla 3 bin 85 gigavata ulaştı.

 

Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılması yoluyla enerji güvenliğini artırmaya yönelik 2 milyar dolarlık girişime onay verdi.
  • ECARES: Bu kapsamda 10 yıllık Avrupa ve Orta Asya Yenilenebilir Enerji Ölçeklendirme (ECARES) programı ile ilk aşamada 15 GW yenilenebilir enerji kapasitesinin eklenmesi ve 240 milyon metrik ton karbon emisyonunun azaltılması hedefleniyor. Programın, kaldıraç etkisiyle 6 milyar dolarlık özel sermaye finansmanını harekete geçirmesi bekleniyor.
  • Türkiye: Dünya Bankası, Türkiye’nin 2035’e kadar güneş ve rüzgar enerjisi kapasitesini artırma hedefini destekleyici olarak, Türkiye Dağıtık Enerji İçin Piyasa Dönüşümünün Hızlandırılması Projesi’ne yönelik 657 milyon dolarlık finansman olanağı sağlayacak.

 

Türkiye’nin ortalama kar örtülü gün sayısı, 1970- 2001 yılları arasındaki dönemle karşılaştırıldığında, son 10 yılda 6,2 gün azaldı. Uzmanlar bu durumun neden olabileceği şiddetli kuraklığa dikkat çekiyor.
  • Rakamlar: 1970-1979 arasında 29,4 gün, 1980-1990 arasında 29,7 gün, 1991-2001 yılları arasında 29,5 gün olan ortalama kar örtülü gün sayısı, 2002-2012 arasında 28,4 güne geriledi. 2013-2023 yılları arasında ise 23,5 günle büyük düşüş gerçekleşti.
  • Öte yandan: Son 10 yılda Türkiye’de 4 denizde, su sıcaklığının 1 derecenin üzerinde arttığı görüldü. Karadeniz’in deniz suyu sıcaklığı 1,2 derece, Marmara’da su sıcaklığı 1,9 derece yükseldi.
Demir-çelik sektörü, küresel karbondioksit emisyonlarının %11’ini oluşturuyor. Çelik sektörü emisyonlarının neredeyse %90’ı kömüre dayalı rotadan kaynaklanıyor. Bu nedenle çelik sektörünün karbondan arındırılması, iklim acil durumuna yanıt vermek için kilit öneme sahip.
Fakat yapılan çalışmalar, metalürjik kömüre dayanmayan yeni teknolojiler geliştikçe kömürün 2040’ların başında çelik üretiminden aşamalı olarak çıkarılabileceğini gösteriyor. Bu kapsamda bankaların hızlı bir biçimde harekete geçmesi gerekiyor.
Araştırma ve kampanya kuruluşu Reclaim Finance’in hazırladığı Geleceğimizi Çelikleştiriyoruz: Kömüre dayalı çeliği destekleyen bankalar başlıklı rapor, bankaların çelik üretiminin finansmanındaki rolünü inceliyor ve çelik sektörüne ilişkin taahhütlerini analiz ediyor. Bankaların kömüre dayalı çelik finansmanını kısıtlamak için atabilecekleri somut adımlara ilişkin tavsiyeler sunuyor.
  • 354 banka, 2016 ile Haziran 2023 arasında, en büyük 100 çelik üreticisine 429 milyar dolar destek sağlıyor ve bunların 326 milyar doları ilk 50 bankaya ait.
  • Üç Amerikan bankası, Bank of America, JPMorgan Chase ve Goldman Sachs, sırasıyla 15 milyar, 11,9 milyar ve 11,6 milyar dolar sağlayarak ilk beş finansör arasında yer alıyor. Avrupa bankaları arasında BNP Paribas 9,4 milyar dolar ile dokuzuncu sırada, Crédit Agricole 7,1 milyar dolar ile 13. sırada ve ING 6,6 milyar dolar ile 16. sırada yer almaktadır.
  • Bankaların çelik konusundaki taahhütleri yeterince güçlü değil: Raporda analiz edilen 50 bankadan sadece biri (ING) kömüre dayalı çelik üretimi konusunda bir politika benimsiyor. Ancak bu politika sadece proje düzeyinde ve 17 banka kömüre dayalı çelik üretim kapasitesinin gelişimini durdurmak için yetersiz olan çelik dekarbonizasyon hedeflerini benimsiyor.
Bankalar, kömür bazlı yüksek fırınların geliştirilmesini veya yenilenmesini durdurmaya yardımcı olabilmeleri ve fosil içermeyen projeleri destekleyebilmelerinden ötürü, çelik sektörünün dönüşümünde önemli bir role sahip. Fakat raporda gösterildiği üzere, çelikte karbonsuzlaştırma hedeflerinin benimsenmesi, bankaların kömüre dayalı çelik üretim kapasitesini artırma veya kömüre dayalı varlıkların ömrünü uzatma planları olan çelik şirketlerine finansman sağlamasını engellemiyor. Bu durumun düzeltilmesi için bankaların kömüre dayalı çelik üretimine yönelik finansmanı kısıtlayan sektörel politikaların benimsenmesine öncelik vermeleri gerekiyor.

İklim değişikliği alanında çalışan Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) ve E3G tarafından hazırlanan Kömürden Çıkışın Finansmanı: Türkiye Örneği başlıklı rapor, Türkiye’nin kömürden çıkışının maliyetini ortaya koyarak, çıkışın önündeki en büyük engellerden biri olarak görülen finansman konusunu derinlemesine incelemeyi ve bu geçiş için potansiyel finansman mekanizmaları hakkında fikir vermeyi amaçlamaktadır.

Düzenlenecek rapor tanıtım etkinliğinde raporun temel bulguların paylaşıldığı oturumun ardından Türkiye’de kömürden çıkış konusunda alternatif yaklaşımların tartışıldığı bir panel düzenlenecektir.

25 Nisan Perşembe 2024 | 10.00 – 12.00 | Çankaya/Ankara

Kayıt olmak için tıklayın.

Benzer Yazılar