Bu sayıda, Paris İklim Anlaşması’na taraf oluşunun birinci yılında, Türkiye’nin iklim karnesini ve bugüne kadar yapılanları değerlendireceğiz. Öte yandan, 2022 Küresel Kömürden Çıkış Listesi (Global Coal Exit List – GCEL) verileri ile küresel kömür değer zincirinde faaliyet gösteren şirketlerin görünümünü inceleyeceğiz.
Greenpeace Akdeniz’in yayımladığı “Türkiye’de Hava Kirliliği Yükü” başlıklı rapor, PM2.5 kirleticisine uzun süreli maruz kalmanın sadece 2021 yılında dâhi 34 bin erken ölüme neden olduğunu ortaya koydu.
- PM2.5 ne demek? PM (Partikül Madde), atmosferde asılı duran küçük sıvı veya katı parçacık formundaki kirliliktir. Gaz değişiminin gerçekleştiği bölgelere inip akciğerlerin derinliklerine nüfuz edecek kadar küçük olan PM2.5 ise 2,5 mikrometreden daha küçük olan partikülleri ifade etmektedir.
- Öte yandan: Araştırma kapsamındaki 38 ilde, nüfusun maruz kaldığı PM2.5 kirliliği, ortalama 20,7 mikrogram ile Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) belirlediği yıllık limit değerin dört katından fazladır.
Enerji sektöründe faaliyet gösteren Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nin (KİT) 2022 yılında 34,55 milyon TL olan borçlanma gerekleri, 2023 yılında 545,83 milyon TL’ye yükseldi.
- 11 Ekim 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. (BOTAŞ) 422,76 milyon TL ile en fazla borca ihtiyaç duyacak KİT olurken; Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) ise 90,56 milyon TL borç ihtiyacı ile karşılaşacak.
Çin’deki, 2022 yılının ocak-ağustos dönemindeki, fotovoltaik panellerle elektrik üretimine yönelik yatırımın, geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık üç kat arttığı açıklandı.
- Öte yandan: Ülkede toplam güneş enerjisine dayalı elektrik üretimi kurulu kapasitesi, yıllık bazda %27,2 artarak 350 milyon kilovatı, rüzgar enerjisine dayalı elektrik üretimi kurulu kapasitesi ise yıllık bazda %16,6 artışla 340 milyon kilovatı aştı.
Almanya’nın en büyük elektrik üreticisi RWE, kömürden çıkış planını 8 yıl öne alma konusunda hükümetle anlaştı. Buna göre, daha önce 2038 olarak açıklanan kömür ile elektrik üretiminden çıkış için yeni hedef tarih 2030 oldu.
- Öte yandan: RWE, enerji krizi nedeniyle linyit veya linyit kömürüyle çalışan elektrik santrallerinin kullanımını geçici olarak artıracağını ancak bunun kömürden çıkış planlarını etkilemediğini açıkladı.
Paris’ten bu yana artılar ve eksiler
İklim politikaları alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, Paris İklim Anlaşması’na taraf olan Türkiye’nin, aradan geçen bir yılda iklim değişikliğine karşı attığı adımları değerlendirdi.
Türkiye, 11 Ekim 2021’de Paris İklim Anlaşması’na ilişkin onayını Birleşmiş Milletler Genel Sekretaryası’na bildirdi ve anlaşma, 10 Kasım 2021’de yürürlüğe girdi. İklim politikaları alanında çalışan sivil toplum kuruluşları, aradan geçen bir yılda, Türkiye’nin iklim değişikliğini önlemek için attığı adımları değerlendirdi.
Yapılan açıklamada, Türkiye’nin bazı önemli gelişmeleri hayata geçirdiği, ancak Paris Anlaşması’nın gerektirdiği 1,5°C hedefini tutturmaya yönelik adımlar açısından, birçok noktada geride kaldığı belirtildi. 2030’da –2020’ye göre– en az %35 mutlak emisyon azaltım yapılması için çağrıda bulunuldu.
1 yılda neler oldu?
İklim Şûrası gerçekleşti: 21-25 Şubat 2022 tarihleri arasında yedi farklı komisyonda –farklı sektörlerden kamu idaresi, özel sektör ve sivil toplum temsilcilerinin katılımıyla– Türkiye’nin kısa, orta ve uzun vadeli iklim adımları tartışıldı. Fakat;
- Şûra’nın iklim değişikliği ile mücadele bağlamında en kritik komisyonu olan Emisyon Azaltımı Komisyonu’na, iklim alanında faaliyet gösteren kuruluşlar davet edilmedi.
- Kömürden çıkış ve kömür kapasitesini azaltma gibi komisyon toplantılarında oylanarak kabul edilen kararlar, Şûra sonunda gerçekleşen üst düzey toplantılarda Bakanlık düzeyinde müdahalelerle kararlardan çıkarıldı.
- Kömürden çıkış planlaması yerine Türkiye’nin kömür kullanımına –ticari ve teknolojik uygulanabilirliği henüz tartışmalı olan– karbon yakalama ve tutma teknolojileri aracılığı ile devam edeceğine ilişkin bir karar, sonuç metnine dâhil edildi.
İklim yasası çalışmaları başladı: Türkiye’nin iklim politikaları için hukuksal altyapı oluşturmak üzere, iklim yasası hazırlıklarına başlandı. Bu adım, iklim politikasına uygun plan ve uygulamaların yasalar ile güvence altına alınabilmesi ve aykırı uygulamalara karşı da hukuksal bir düzenleme çerçevesinde yaptırımlar uygulanabilmesi bakımından önem arz ediyor. Fakat;
- İklim STK’larının sürece dâhil olma çabaları karşılıksız kaldı. Yasa, 2 senedir hiçbir iklim STK’sı dâhil edilmeden hazırlanıyor. Toplantı taleplerine karşılık, STK’lar süreçte yer almıyor.
İklim Değişikliği Başkanlığı, Türkiye’nin iklim hedefini güncellemek üzere çalışmalar yürütüyor: Bu çalışmalarda, yeni iklim hedefinin tespiti için bilimsel araçlar da kullanılıyor. Fakat;
- Açılış toplantısı dışında iklim STK’ları sürece dâhil edilmedi. İklim hedefinin belirlenmesini sağlayacak modellemede, hangi varsayımlar altında nasıl bir referans senaryo hazırlandığı ve azaltım için ne tipte politikaların değerlendirmeye alındığı paylaşılmadı.
Enerji projelerinde fosil yakıtların ağırlığı sürüyor
Türkiye’deki kömür madenlerinin güneş panelleri ile kaplanması durumunda 6,9 milyon haneninin elektrik ihtiyacının karşılanabilmesi mümkün gözüküyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), tam da bu noktada, güneş yatırımlarını hızlandıracak mevzuat değişiklikleri gerçekleştirdi. Öte yandan, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na taraf olmasından bu yana, dünyadaki ilk ekonomi ve iklim değişikliği temalı fuarı da kapsayan Eko İklim Zirvesi yapıldı.
Fakat enerji projelerindeki gerçekleşmeler, aksi yönde bir gidişata işaret ediyor:
- Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ardından Avrupa Birliği’nde ciddi enerji verimliliği ve tasarrufu önlemleri alınırken Türkiye’nin gündeminde tasarruf yok. Son 1 yılda 72,8 milyar dolarlık fosil yakıt ithal edildi.
- Enerji Bakanlığı, Paris Anlaşması’na taraf olduktan sonra fosil yakıtların kullanımının azaltılmasına ilişkin bir politika değişikliği yapmadı ya da bir eylem planı açıklamadı.
- Muş, Edirne, Tekirdağ, Aydın, Denizli, Ankara, Nevşehir, Amasya ve Çorum’da toplam 75.394,75 hektar alan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından kömür çıkarmak için ihale edildi.
- İthal kömürlü Emba Hunutlu Termik Santrali’nin ilk ünitesi çalışmaya başladı.
- Denizli Avdan’da kömür çıkarmak için tarım alanları kazılmaya başlandı ve Muğla İkizköy’de de kömür madeni genişletmesinde ısrar ediliyor.
Enerji aktörleri fosilde ısrarcı
Kömürden çıkış 2030 raporu kapsamında gerçekleştirilen modelleme çalışması, en geç 2030 yılına kadar kömürden çıkışın mümkün olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul Politikalar Merkezi tarafından “Türkiye’nin Karbonsuzlaşması Yol Haritası: 2050 net-sıfır” raporu da farklı senaryolar altında karbonsuzlaşma yol haritaları sunuyor. Bu çabalara karşılık;
- EÜAŞ “Termik Santrallerin Geleceği” çalıştayı yaptı.
- Eko İklim Zirvesi’nde Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerini işleten Limak’ın YK Başkanı Ebru Özdemir “Söylem, Eylem ve Misyon olarak Sürdürülebilirlik: Limak” başlıklı bir konuşma yaparken, eş zamanlı olarak sahip oldukları santraller için yeni kömür madeni açmak amacıyla İkizköy’de zeytin ağaçları söküldü.
“Küresel Kömürden Çıkış Listesi” ne gösteriyor?
Ülkeler, kömürden çıkış planlarını açıklamada ve mevcut planları hayata geçirmekte geç kalıyor.
Küresel Kömür Çıkış Listesi (GCEL), küresel kömür değer zincirinde faaliyet gösteren firmaları belirleyen ve finansal aktörlerin kömür endüstrisinden çıkışını hızlandırmak için ihtiyaç duyulan politikalara dair yol gösterici, kamuya açık bir veri seti sunuyor.
- GCEL 2022, kömür satışları ve kömür bazlı elektrik satışlarının ötesinde, kömür endüstrisi ve lojistik başta olmak üzere diğer faaliyet alanlarını da kapsıyor. Kömür değer zincirindeki 1.000’den fazla firma ve 1.800’den fazla da alt yükleniciyi içeriyor.
Öne çıkan bulgular
Yapılan çalışma, geçtiğimiz yıl Glasgow’daki BM İklim Zirvesi’nin kömürden çıkış çabalarını hızlandırma kararına karşılık, endüstrinin %46’sının (1.064 kömür şirketinin 490’ının) hâlâ kömür projeleri geliştirmekte olduğunu gösteriyor.
- GCEL’deki firmalar, yıllık 2,5 milyar tonun (Mtpa) üzerinde yeni kömür madenciliği projesi geliştirmeyi hedefliyor. Bu miktar, dünyanın mevcut termal kömür üretiminin %37’sine denk geliyor.
- Ülkeler bazında incelendiğinde ise Çin (967 Mtpa) ilk sırayı alırken onu Hindistan (811 Mtpa), Avustralya (287 Mtpa), Rusya (144 Mtpa) ve Güney Afrika (91 Mtpa) takip ediyor.
- Dünya genelinde hâlihazırda 476 gigavat (GW) kapasiteli yeni kömür santrali projesi bulunuyor. Bu projelerin gerçekleşmesi durumunda, dünyanın mevcut kömür santrali kapasitesinin %23 oranında artması bekleniyor.
Verilen sözler tutulmuyor
Dünya genelinde 6.500 kömür santrali, 2.067 GW kapasite ile faaliyet gösteriyor. 1,5°C hedefini gerçekleştirmek için öncelikle bu kapasiteden nasıl çıkılacağının planlanması gerekiyor. Bu noktada, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) 2050 net sıfır senaryosu, kömür santrallerinin yüksek gelir grubundaki ülkelerde en geç 2030’a, dünyanın geri kalanında ise en geç 2040’a kadar emekli edilmesi gerektiğini gösteriyor.
GCEL 2022, bu bağlamda verilen sözlerin yerine getirilmediğini ve ülkelerin kömürden çıkış planlamalarında ve mevcut planlarını da hayata geçirmede geç kaldığının altını çiziyor.
Eylül 2021’de kendi sınırları dışında yeni kömür santralleri yapmamayı taahhüt eden Çin, planlanan tüm kömür santrali kapasite ilavelerinin %61’inden tek başına sorumlu görünüyor. Oysa ki;
- Eylül 2021’den bu yana Çin’in 9 GW’lık yeni kömür kapasitesi inşasında rol oynadığı görülüyor: Çin, Aralık 2021 ve Şubat 2022’de Endonezya’da, Nisan ve Mayıs 2022’de ise Laos’ta yeni kömür santralleri için anlaşmalar imzaladı. Bangladeş’te de ise yeni kömür santrali için mevcut sözleşmesini yeniledi.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), 218 GW ile dünyanın en büyük kömür santrali kapasitesine sahip üçüncü ülke konumunda yer alıyor. Paris Anlaşması’nın 1,5°C hedefini karşılamak için ABD’nin bu yıldan itibaren 2030’a kadar her yıl en 30 GW’lık kömür santrali kapasitesini emekli etmesi gerekiyor. Fakat ABD’nin herhangi bir kömürden çıkış hedefi bulunmuyor. 2021’de ülkede sadece 8,4 GW’lık bir kömür kapasitesi emekliye ayrıldı.
Şirketler bazında incelendiğinde de GCEL kapsamındaki 1.064 firmanın sadece 56’sı kömürden çıkış hedefi belirlemiş ve bunu duyurmuş. Bu hedeflerin bir kısmı da olması gerekenden çok daha geç tarihleri işaret ediyor. Çalışmada da vurgulandığı üzere kömürden çıkış planlarının ertelenmesi, iklim değişikliğini reddetmenin yeni bir hâline dönüşmüş durumda..
Firmaların sadece 27’si 1,5°C hedefiyle uyumlu kömürden çıkış tarihleri sunuyor. Bu firmaların çoğu da kömür kapasitelerini doğrudan devreden çıkarmak yerine kömürden gaza geçişi planlıyor.
- İyi bir örnek olarak; ABD menşeili NiSource, tüm kömür kapasitesini yenilenebilir enerjiye dönüştüreceğini söylüyor ve son kömür santralini kapatacağı tarih olarak da 2028’i işaret ediyor.
SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz: