İklim Gündemi

SEFiA İklim Gündemi #64: Yükseliş ve Çöküş 2025, elektrik ve doğal gaz zamları

sefia-iklim-gundemi-64

Bugün, 7 Nisan 2025.

SEFiA İklim Gündemi’nin yeni sayısına hoş geldiniz…

Doğayı ve iklimi korumanın ilk adımının ifade özgürlüğü, barışçıl protesto ve yaşam hakkını savunmaktan geçtiğini biliyoruz. Her zaman olduğu gibi bugün de ifade özgürlüğü, barışçıl protesto ve yaşam hakkının yanındayız.

Bu sayıda Global Energy Monitor’un Yükseliş ve Çöküş 2025 başlıklı raporunu inceliyoruz. Elektrik ve doğal gaz zamlarını, geçtiğimiz yıl yayımlanan SEFiA ve APLUS Enerji ortak çalışması üstünden değerlendiriyoruz.

Yorum ve geri dönüşlerinizi bekliyoruz!

Keyifli okumalar,

Türkiye’nin toplam sera gazı emisyonu 2023 yılında, bir önceki yıla kıyasla %6,9 artarak, 598,9 milyon ton karbondioksit eşdeğerine ulaştı.

  • Enerji: Enerji sektörü, her zamanki gibi, sera gazı emisyonlarında en büyük pay sahibi oldu. Enerji kaynaklı emisyonlar, 2023 yılında bir önceki yıla kıyasla %10,3 artışla, toplam emisyonun %73,8’ini (yaklaşık 442,2 milyon ton) oluşturdu.

  • Tarım: Tarım sektörünün emisyonları ise %0,3’lük artışla 71,8 milyon tona yükseldi.

  • Öte yandan: Endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı kaynaklı emisyonlar %1,4 azalarak 70,9 milyon tona; atık sektöründeki emisyonlar, %12,2’lik azalışla 14,1 milyon tona geriledi.

Küresel yenilenebilir enerji kapasitesi, 2024 yılında eklenen 585 GW ile, 4.448 GW’a ulaştı. Bu artış, küresel enerji kapasitesindeki büyümenin %92,5’ini oluşturdu.

  • Güneş ve rüzgâr: Söz konusu dönemde yenilenebilir enerji kapasitesindeki net artışın %96,6’sı güneş ve rüzgâr enerjisinden kaynaklandı. Güneş enerjisi kapasitesi %32,2 artarak 1.865 GW’a ulaştı. Rüzgar enerjisi ise %11,1 oranında büyüdü ve toplam 1.133 GW kapasiteye ulaştı.

  • Bölgesel dağılım: Kapasite artışının en büyük kısmı Asya’da gerçekleşti. Çin, kapasite artışının yaklaşık %64’ünü tek başına sağladı. Toplam genişlemenin %14,3’ünü G7, %90,3’ünü ise G20 ülkeleri oluşturdu.

Küresel enerji talebi, 2024 yılında %2,2 oranında arttı. Söz konusu artış, 2013-2023 döneminde yıllık ortalama %1,3 seviyesindeydi.

  • Aşırı hava olayları: 2024 yılında gaz ve elektrik talebindeki artışın beşte biri, aşırı hava olaylarından kaynaklandı. Bu durum, elektrik santrallerinde yakılan kömür miktarında 123 milyon tonluk (%1,4) artışı da destekledi.

  • Yenilenebilir enerji: Güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklar küresel ek enerji talebinin %38’ini, nükleer enerjinin ise %8’ini oluşturdu.

  • Tüketim: Elektrik tüketimi, %4,3 oranında artış gösterdi. Bu artışta veri merkezleri, elektrikli araçlar ve özellikle klima kullanımındaki yükseliş etkili oldu.

2024 yılı, 175 yıl öncesinden bu yana en sıcak yıl olarak kaydedildi. Küresel ortalama sıcaklık, yıl boyunca, sanayi öncesi seviyelerin 1,55 derece üzerinde gerçekleşti ve böylece kritik ısınma eşiği olan 1,5 derece ilk kez aşıldı.

  • Öte yandan: Atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu 800 bin yılın en yüksek seviyesine ulaşırken, okyanuslar benzeri görülmemiş oranda ısınmaya devam etti.

  • Küresel deniz seviyesi: 2024’te deniz seviyesinin yükselme hızı, yılda 0,43 santimetre olarak beklenirken, 0,59 santimetre olarak gerçekleşti.

  • Afetler: 2024 yılında yaşanan tropikal siklonlar, seller, kuraklıklar ve diğer afetler, son 16 yılın en yüksek yeni yerinden edilme sayısına yol açarak gıda krizlerinin kötüleşmesine ve büyük ekonomik kayıpların artmasına neden oldu.

Global Energy Monitor’ün 10. yılına giren Yükseliş Çöküş rapor serisi, Küresel Kömür Santrali Takipçisi (Global Coal Plant Tracker) aracılığıyla dünya genelindeki kömürlü termik santralleri ve planlarını takip ediyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan Yükseliş ve Çöküş 2025: Küresel Kömürlü Termik Santral Takibi, 2024 yılının gerçekleşmelerini değerlendiriyor.

2004 yılından bu yana devreye alınan kömür kurulu gücünün en az olduğu yıl, 44 gigawatt ile 2024 oldu: 2004-2024 dönemindeki yıllık ortalama, 72 GW seviyesindeydi. Eklenen 44 GW’lık yeni kömür kurulu gücüne karşılık, 25,2 GW’lık kurulu güç devreden çıkarıldığı için küresel kömür santrali filosunda net artış 18,8 GW’la sınırlı kaldı.

Avrupa Birliği’nde (AB) emekliye ayrılan kömürlü termik santral kapasitesi dört katına çıktı. Birleşik Krallık (BK) son kömürlü termik santralini kapattı. Böylece Paris İklim Anlaşması’ndan bu yana kömürlü termik santralleri tamamen terk eden ülke sayısı altıya ulaştı.

  • Yapımı devam eden kömürlü termik santral sayısı on yıldır düşmeye devam ediyor: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı’na (OECD) üye 38 ülkede, 2015 yılında 142 kömürlü termik santral yapılması planlanırken bugün bu sayı beşe düştü. 2024 yılında yalnızca sekiz ülke yeni kömürlü termik santral projesi önerdi. Buna göre 2023 yılından bu yana, yeni kömür santrali kurmayı öneren ülke sayısı 12 oldu.

  • Öte yandan, devre dışı bırakılan kurulu güç 2024 yılında 19 GW iken, bunun 2030 yılına kadar her yıl 70 GW’a çıkarılması gerekiyor: OECD ülkeleri yeni kömürlü termik santral projelerinden vazgeçse de bölgedeki kömür santrallerini kapatma oranının üç kattan fazla artması gerekiyor. Öte yandan geçtiğimiz yıl Çin’de rekor sayıda kömürlü termik santral inşaatına başlandı. Hindistan’da, yeni kömürlü termik santrali kurma girişimlerinde artış yaşandı.

Türkiye’de inşaat öncesi aşamadaki kömür kurulu gücü son iki yılda %90 ve 2015 yılından bu yana neredeyse %99 oranında azaldı: 2010 yılından bu yana Türkiye’de toplam 92 GW’tan fazla kurulu güce sahip kömürlü termik santral projesi iptal edildi. Bu iptal edilen kapasite, aynı dönemde işletmeye alınan kapasitenin neredeyse beş katına karşılık geliyor.

  • Fakat söz konusu dönemde tek bir kömür santrali bile emekli edilmediği için Türkiye hâlâ OECD ülkeleri arasında kömürden elektrik üretimini aktif şekilde artıran tek ülke olarak öne çıkıyor.

  • Öte yandan, Türkiye’nin yerli linyit rezervleri baz yük elektrik üretimi için uygun olmadığından daha yüksek emisyonlara, daha düşük kapasite kullanım oranlarına ve daha yüksek enerji maliyetlerine yol açıyor. Türkiye, elektrik üretimi için gereken kömürün yaklaşık %40’ını yurt dışından ithal ediyor.

Türkiye’de 2020 yılından bu yana gündeme getirilen tek kömürlü termik santral projesi bulunuyor: 2028 yılına kadar Afşin-Elbistan enerji kompleksinin iki ünite daha eklenerek genişletilmesi ve 2060 sonrasına kadar işletmede kalması planlanıyor.

  • Mevcut santrali genişletme projesinin, nüfus yoğunluğu yüksek bir bölgede planlanması nedeniyle 2,6 milyar dolarlık5bir sağlık faturasına yol açacağı tahmin ediliyor. Bu durum, santral etrafında yaşayan halkın haklarıyla ilgili kaygılarını artırırken, ülkenin 2053 net sıfır emisyon hedefiyle de çelişiyor.

Kömürden çıkış sürecinde kömür santrali çalışanlarının yeterli istihdam olanaklarına ulaşması da dâhil, adil bir geçişe dair kaygılar öne çıkıyor: Örneğin, özelleştirilen Yatağan Termik Santrali’nde ve Yatağan kömür madeninde, 2024 yılının Ağustos ayında 184 çalışan işten çıkarıldı. 2024yılında Türkiye’nin çeşitli kömür santrallerinde görülen işten çıkarmalar, temiz enerji dönüşümünün sosyal boyutlarının da dikkate alınması gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından yapılan açıklamaya göre, elektrik üretim ve dağıtım maliyetlerinde yaşanan artış nedeniyle nihai elektrik perakende satış fiyatlarında değişikliğe gidildi.

  • Elektrik: Buna göre elektrik fiyatları mesken aboneleri için %25, kamu ve özel hizmetler sektörü abone grubu için %15, sanayi abone grubu için %10 ve tarımsal faaliyetler abone grubu için de %12,4 oranında zamlandı.

  • Doğal gaz: Öte yandan doğal gaz, sanayi tüketicileri içi %20, elektrik üretim santralleri için ortalama %24,2 oranında zamlandı.

Oysa yapılan çalışmalar, yenilenebilir enerji kurulu gücündeki artışın elektrik faturalarını düşürerek tüketici enflasyonunu iyileştireceğini bir kez daha ortaya koyuyor.

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) ve APLUS Enerji ortaklığında Temmuz 2024’te yayımlanan rapor, bugüne kıyasla daha çok rüzgâr ve güneş kurulu gücünün olacağı bir durumda elektrik üretim maliyetinin ne yönde değişeceğini analiz ediyor.

Rapora göre Aralık 2023’te 23,5 GW Olan Güneş ve Rüzgâr Kurulu Gücümüz 45 GW olsaydı:

  • Elektriğin serbest piyasadaki fiyatı daha düşük olacaktı: Serbest piyasadaki elektrik fiyatı, artan YEKDEM maliyetlerine rağmen, 2022 yılı son 6 ayı için gerçekleşen değerlere kıyasla %22,9, 2023 yılının tamamı için ise %11,3 daha düşük olmaktadır.

  • Enflasyon daha düşük olacaktı: Yenilenebilir enerji üretiminin daha yüksek olduğu bir senaryoda, Aralık 2023 itibarıyla %64,8 olarak gerçekleşen yıllık TÜFE enflasyonunun %51 olacağı öngörülmüştür.

  • Daha az enerji ithalatı yapılacaktı: Artan yenilenebilir enerji üretimi, öncelikle yüksek maliyetli gaz ve ithal kömür üretimini ikame etmektedir. 2022 yılı son 6 ayı için ülkenin ithal yakıt faturasının 5,3 milyar USD, 2023 yılının tamamında ise 3,6 milyar USD miktarında düşeceği hesaplanmıştır.

  • Karbon emisyonu azalacaktı: Özellikle karbon yoğun kaynakların ikame edilmesi yoluyla 2022 yılı son 6 ayında 13,1 milyon ton CO2 eşdeğeri, 2023 yılının tamamında ise 28,9 milyon ton CO2 eşdeğeri karbon azaltımı yapılacağı görülmüştür.

SEFiA İklim Gündemi ekibi olarak takip ettiğimiz değerlendirme yazılarını ve diğer önemli gelişmeleri derliyoruz.

Benzer Yazılar